5607 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ve Türk Ceza Kanunu Kapsamında Kaçakçılık Suçları
1. Giriş
Kaçakçılık suçları, ekonomik düzeni, kamu güvenliğini ve kamu sağlığını tehdit eden ciddi suçlardandır. 5607 sayılıKaçakçılıkla Mücadele Kanunu, bu suçlarla mücadelede özel bir düzenleme olarak kabul edilmiştir. Türk Ceza Kanunu ile birlikte ele alındığında, hem maddi hemde manevi unsurları, ceza politikası açısından detaylı biçimde değerlendirilmektedir. Bu makalede, kaçakçılık suçlarının hukuki niteliği, ceza yaptırımları, ağırlaştırıcı nedenler, suçun unsurları ve yargı kararları ışığında kapsamlı bir analiz sunulacaktır.
2. Kaçakçılık Suçunun Tanımı ve Kanuni Dayanakları
Kaçakçılık suçu, izin veya mevzuata aykırı şekilde mal veya eşyanın ülkeye sokulması ya da çıkarılması eylemleridir. 5607sayılı Kanun'un 3. maddesi, kaçakçılık suçunu tanımlamakta ve cezasını düzenlemektedir. Türk Ceza Kanunu’nun 204, 220, 228, 282, 288 gibi bazı maddeleri de kaçakçılıkla bağlantılı suçlara temas etmektedir.
3. Kaçakçılık Suçunun Unsurları
Kaçakçılık suçunun oluşabilmesi için hem maddi hem de manevi unsurların gerçekleşmiş olması gerekir.
3.1. Maddi Unsur
Maddi unsur, kaçak eşya ile gerçekleştirilen eylemdir. Eşyanın Türkiye’ye yasa dışı yollardan sokulması, taşınması, bulundurulması veya satılması gibi hareketler suçun maddi unsurunu oluşturur. Eşya kavramı, gümrük mevzuatına göre geniş anlamda değerlendirilir.
3.2. Manevi Unsur
Kaçakçılık suçu kasten işlenebilen bir suçtur. Failin, eşyanın kaçak olduğunu bilerek ve isteyerek hareket etmesi gerekir. Taksirli (dikkatsizlikle) kaçakçılık suçu yoktur. Ancak bazı durumlarda failin hataya düştüğü iddiası savunma olarak ileri sürülebilir.
4. Cezalar ve Ağırlaştırıcı Nedenler
5607 sayılı Kanun’un 3. maddesine göre temel ceza 1 yıldan 5 yıla kadar hapis ve 20 bin güne kadar adli para cezasıdır.
4.1. Ağırlaştırıcı Sebepler
Aşağıdaki hallerde ceza artırılır:
-Suçun örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmesi
-Devlet memurları tarafından veya kamu görevine dayanılarak işlenmesi
-Toplum sağlığı için tehlikeli eşya kaçakçılığı (örneğin ilaç, et, alkol vb.)
-Eylemin tekrarı veya zincirleme suç
5. Yargı Kararları (İlk Derece, İstinaf, Yargıtay)
Aşağıda 5607 sayılı Kanun kapsamında verilmiş bazı Yargıtay kararları sunulmuştur:
5.1. Ticari Kasıt ve Kaçak Eşya Bulundurma
Yargıtay 7. Ceza Dairesi, 2019/9519 E.,2020/2885 K. — Hediyelik eşya dükkânında bulunan 80 paket kaçak sigaranın ticari kastla bulundurulduğu kanaatine varılmış, beraat kararı bozulmuştur.
5.2. Kişisel Kullanım Savunması ve Ticari Kasıt
Yargıtay 7. Ceza Dairesi, 2019/6056 E.,2021/15381 K. — 47 paket sigaranın ‘kişisel kullanım’ savunması kabul edilmemiştir.
5.3. Toplum Sağlığını Tehdit Eden Kaçak Eşya
Yargıtay 7. Ceza Dairesi, 2016/2862 E.,2020/267 K. — 1560 kg kaçak et toplum sağlığını tehdit ettiğinden mahkumiyet kararı verilmiştir.
5.4. Lehe Yasa Uygulaması ve Cezanın Belirlenmesi
Yargıtay 19. Ceza Dairesi, 2019/18827 E.,2019/7491 K. — Lehe yasa değerlendirmesi eksik olduğu için karar bozulmuştur.
5.5. Zincirleme Suç ve Ceza Uygulaması
Yargıtay 7. Ceza Dairesi, 2018/13765 E.,2021/3392 K. — Zincirleme suç hükümleri yanlış uygulandığı gerekçesiyle karar bozulmuştur.
6. Uygulamada Sorunlar ve Değerlendirme
6.1. Ticari Amaç ve Kişisel Kullanım Ayrımı
Kriterler belirsiz olduğundan mahkemelerin değerlendirmesi farklılık göstermektedir.
6.2. Eşya Müsaderesinde Araç Sahibinin Durumu
Araç sahibi suçtan habersizse müsadere kararı verilmemelidir. Uygulamada bu çoğu zaman dikkate alınmamaktadır.
6.3. Lehe Kanun Uygulamasında Belirsizlik
Sadece ceza süresi değil, infaz ve HAGB/erteleme gibi hususlar da dikkate alınmalıdır.
6.4. Bandrol ve Belge Denetimindeki Yetersizlik
Denetim eksikliği nedeniyle sahte bandrollerle yapılan satışlar yaygındır.
6.5. HAGB ve Erteleme Uygulaması Tartışmaları
Cezaların ertelenmesi veya açıklanmaması caydırıcılığı zayıflatmaktadır.
7. Sonuç ve Öneriler
5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu, hem ceza hukuku hem de ekonomik düzen açısından kritik öneme sahiptir. Ancak uygulamada birçok belirsizlik ve sorunla karşılaşılmaktadır. Yargı kararlarında birlik sağlanmalı, denetim sistemleri dijitalleştirilerek güçlendirilmelidir. Cezalarda adalet ve caydırıcılık ilkesi dengeli şekilde gözetilmelidir.