Kaçakçılık Suçlarında TCK, TMK ve 5607 Sayılı Kanunun Kesişim Noktaları
Giriş
Kaçakçılık, hem ekonomik hem de kamu güvenliğini tehdit eden ciddi bir suç türüdür. Türkiye’de kaçakçılıkla mücadeleye ilişkin yasal düzenlemeler farklı kanunlar altında şekillenmiştir. Bu kapsamda, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu (KMK), Türk Ceza Kanunu(TCK) ve Türk Medeni Kanunu (TMK) hükümleri birbiriyle etkileşim halindedir.Uygulamada, bu normlar arasında meydana gelen kesişmeler hem teorik hem de pratik anlamda önemli hukuki sorunlara yol açmaktadır.
Bu makalede, kaçakçılık suçlarına dair düzenlemelerin kapsamı, 5607 sayılı Kanun ile TCK’daki suç tiplerinin benzerliği, bazı durumlarda TMK ile ortaya çıkan dolaylı ilişkiler ve içtihatlarla desteklenen uygulamalar ayrıntılı olarak ele alınacaktır.
Gelişme
1. 5607 Sayılı Kanun Kapsamında Kaçakçılık Suçu
5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu, gümrük işlemleri dışında gerçekleştirilen her türlü mal kaçakçılığına karşı ceza normları içermektedir. En sık karşılaşılan kaçakçılık türleri:
- Akaryakıt kaçakçılığı
- Tütün ve tütün mamulleri kaçakçılığı
- Alkollü içki kaçakçılığı
- Emtia kaçakçılığı
- Eşya/mal saklama ve taşıma suçları
2. Türk Ceza Kanunu ve Kaçakçılık
TCK’da doğrudan “kaçakçılık” başlığıyla yeralan düzenleme olmamakla birlikte, bazı fiiller 5607 sayılı Kanun'dan bağımsız olarak TCK kapsamında da cezalandırılabilir. Özellikle şu suçlar kesişme yaratmaktadır:
- TCK m.204 – Resmî belgede sahtecilik
- TCK m.220 – Suç işlemek amacıyla örgüt kurma
- TCK m.197 – Parada sahtecilik
- TCK m.282 – Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama
Bu tür durumlarda fikri içtima veya maddi içtima kuralları çerçevesinde sanık hakkında birden fazla suçtan hüküm kurulabilir.
3. Türk Medeni Kanunu Bağlantısı
İlk bakışta kaçakçılık suçları ile TMKarasında doğrudan bir bağ bulunmasa da, uygulamada mülkiyet hakkı ve eşya hukukuna ilişkin sorunlar TMK ile ilişkili hale gelebilmektedir:
- El koyulan malların mülkiyeti kime ait?
- Malın eşiyle ortak mal rejimi kapsamına girip girmediği
- İyi niyetli üçüncü kişilere devir gibi sorunlar TMK bağlamında çözümlenmektedir.
Yargıtay Kararlarıyla Değerlendirme
- Yargıtay 7. Ceza Dairesi, 2014/31345E 2016/11107 K .: Kaçak eşyanın, taşıma aracı yüküne göre miktar veya hacim bakımından tamamını veya ağırlıklı bölümünü oluşturması veya naklinin bu aracın kullanılmasını gerekli kılması (“…Kaçak eşyanın naklinde kullanılan sanığa ait aracın, kaçak eşyanın miktar ve değeri, hacim itibarıyla aracın taşıma kapasitesinin ağırlıklı bölümü oluşturduğu bu suretle 5607 sayılı Yasa’nın 13.maddesinde belirtilen müsadere şartlarının oluştuğu, TCK 54.madde kapsamında müsaderenin hakkaniyete uygun olduğu gözetilmeksizin, 5607 sayılıYasa’nın 13 ve TCK. 54 madde kapsamında aracın müsaderesi yerine iadesine karar verilmesi…”
Sonuç
Kaçakçılık suçları, yalnızca ekonomik bir suç türü değil; aynı zamanda organize suç, sahtecilik ve malvarlığına karşı suçlarla kesişen çok boyutlu bir alandır. 5607 sayılı Kanun, TCK ve TMK hükümlerinin birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir. Uygulamada, özellikle malın müsadere edilmesi, sahte belge kullanımı veya üçüncü kişilerin mülkiyet hakkı gibi meselelerde farklı kanunlar çerçevesinde analiz yapılmalıdır. Bu bağlamda, savunma stratejileri oluşturulurken yalnızca bir kanun değil, ilişkili tüm mevzuat ve içtihatlar göz önünde bulundurulmalıdır.
Anahtar Kelimeler
#KaçakçılıkSuçu #5607SayılıKanun #TCK204#SuçtanEldeEdilenMalvarlığı #EşyaMüsaderesi #OrganizeSuçlar #YargıtayKararları#CezaHukuku